20 Ağustos 2012

Haramlardan her kaçışımız bir bayramdır!

Fotoğraf: (Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunanlara, müjdeler olsun!) 

[Beyheki] “ Hadis-i Şerif “Müslümanlar bir ay müddetle Allah’ın emrine uymanın bayramını yapacak!..
Allah’ın emrine ittiba ettiğimiz her an, bayramımızdır.
Öyleyse Allah’ın emrine uyma hali devam etmeli ki ömrümüz bayram gibi geçsin.
 
Mademki her yerde ve her zaman kalbimizi çalıştıran, damarlarımızda kanımızı dolaştıran Allah’tır; öyleyse her zaman ve her yerde haramdan kendimizi çekmek gerekir. İşte gerçek bayram budur. Diyorlar ki, “Deliye her gün bayram!..” Doğrudur… Haramların zevkinden kaçıp, helal dairenin çilelerine katlanmak da bir nevi deliliktir(!)

Helal dairede kalırken, haramlardan kaçmanın sevinci yaşanır. Ben içmedim, çamura düşmedim, haram bataklığına düşüp rezil olmadım. Benim din kardeşlerime kinim yok, düşmanım yok… Bayrama bakın!.. Haramlardan her kaçışımız bir bayram!..

Müslümanlar bayramda gezmenin ve dinlenmenin tadını çıkarıyorlar. Bu gezmelere haram katmak, bayrama yakışmaz. Mesela bayram giysileri alırken, tesettüre dikkat etmek lazım… Bayram ziyaretlerinde gıybet etmemek, ikramlarda abartıya kaçmamak lazım… Bayram yaparken, günah işlemek bayrama yakışmaz. Çocukken bayramda bana yepyeni bir elbise giydirdiler. Ben seviniyordum. Amma arkadaşlarımın yanına gidince onların gıptalı bakışları beni çok üzdü. Bir an evvel eve gittim, bayramlık elbisemi çıkardım, gündelik elbiselerimi giydim. O halimle arkadaşların yanına gelince rahat ettim. 

Bayram geldi. Yaşlıların gözü yollarda… Ziyarete gelen var mı? Bayram geldi, fakirlerin kulağı kapıda, hediye getiren var mı? Demek ki bayramın iki önemli esası var. Biri ziyaret, ikincisi hediyeleşmek…

 Başımdan geçen bir olayı anlatayım: Hastanede yattığım sıralarda yaşlı bir hastaya doktor geldi, dedi ki: “Haydi gözün aydın! Seni bugün taburcu edeceğiz.” Hasta dedi ki: “Doktor bey, beni hastaneden çıkaracaksınız amma gidecek yerim yok. Beni öldürsen daha büyük iyilik yapmış olurdun.” Doktor irkildi, “Öyle şey olmaz!” dedi. “Bizim vazifemiz tedavi etmektir. Tedavi olan hastayı da çıkaracağız ki onun yerine başka hasta alalım.” O yaşlı hasta ellerini açtı, “Allah’ım, ben Senden şifa istemedim. Canımı al diye yalvardım.”

 Bu bayramda bir fakirin, bir kimsesizin kapısını çalarsak, yalnızlığın ne büyük imtihan olduğu daha iyi anlaşılır…

“Bayramınız mübarek olsun.” diyorlar. Bayram zaten mübarektir. Biz nasıl mübarek olacağız, onun hesabını yapmak lazım.

İnsanlar bir taraftan dünyaya geliyor. Bir taraftan dünyadan gidiyor. Nereden geldim, niçin geldim, nereye gideceğim? Bu sorulara cevap arayıp bulanların bayramı kutlu olsun…

En büyük bayram, Ramazan bitip de İslamî hayatı bitirmeyenlerin bayramıdır…


HEKİMOĞLU İSMAİL

0 YorumLarım-ız: