20 Nisan 2011

Peygamber efendimiz s.a.v'in Miladi takvime göre kainatı şereflendirişi..


“Andolsun ki size kendinizden bir peygamber gelmiştir.  
Sizin sıkıntıya uğramanız kendisine çok ağır gelir, sizin üzerinize/size çok düşkündür.
Mü’minlere Raûf ve Rahîm’dir.”
 (Tevbe Suresi, âyet: 128)






....Ne Gözden Iraksın , Ne Gönülden Uzaksın....
 

Ey uzaklarda zannedilen, Mekke’de, Medine’de aranan Şanlı Nebî.
Adınla ve hayatınla gönlümüzde yaşıyorsun.

Yâ ResulALLAH, adını anmadığım zaman uzak, çok uzak çöllerde tek başına kalmış bir yolcu gibi şaşkın ve biçareyim.
Ümidini yitirmiş bir divaneyim.
 İnsanların çektiği sıkıntıların nedenini anlayabiliyorum.
 Senden uzak olmak, güneşten mahrum kalmak demek, ışıksız yaşamak demek.
Senin nurun kâinatı aydınlatıyor, gönülleri ışıldatıyor.

Usul usul girdin hayatıma, güneş gibi kırmadan, incitmeden yâ ResulALLAH.
 Yer ettin gönlümde ebediyen.

Ey şefkatli Resul, bir Sen varsın yakınımız, yeryüzündeki rahmetinin tecellisi olan Rabbimizin.
Biz kendimizden bile habersizken, bizi düşünen o incelerden ince, gözü yaşlı dualarla bizim için atan kalbin şimdi bize emanet. Makam-ı Mahmud’un adına, Rabbimizin katındaki o yüce merteben hürmetine, rahmetinle yıka içimizi.
Tertemiz et bizi. Terkedilmişler, bir kenara itilmişler, öksüzler, yetimler, binbir dertle inleyenler adına ne olur yetiş imdadımıza.

Seninle çoğalmayan, gösterdiğin pencereden bakmayan gözler ışığı göremiyor.
İçimizdeki şefkat ateşini yakıyor, yandırıyor o zaman.
Bir damlayı ummanına kat. Coşkun bir deniz olup çağlayayım Ebubekir gibi.
Bütün insanlar adına cehennemin içinde bile yanmaya razı olabilelim o kahramanlar gibi.
Cehennemden betermiş şefkat ateşi.
Onu Söndürecek Sensin, Marifetullahtır ancak.
Yetiş imdadımıza ey Resul, yetiş.

Yanan kalbe devasın Sen
Bulunmaz bir şifasın Sen
Habib-i Kibriya’sın Sen
Muhammed Mustafa’sın Sen...

Yâ ResulALLAH! Yanmak mukaddes bir gaye uğruna, gösterdiğin yolda yanmak, tutuşmak güzelmiş meğer.

Su Sende, şifa Sende, serinlik, ferahlık Sende.
Adını bir kerecik olsun anınca sönüyor yüreğimizdeki ateş, diniyor sızılar yâ ResulALLAH.

Kim demişse demiş ama biz demedik;
“Gözden ırak olan gönülden de olurmuş” diye.

Bu söz kim için, hangi zaman ve hangi mekânda söylenmiş olursa olsun asla doğru diyemiyorum.
Senin için ise büsbütün yalan yâ ResulALLAH.
 Senin için yalan Sevgilim.
Biz Seni unutmadık ya ResulALLAH.
Sen bize içimize çektiğimiz bir nefes hava kadar yakınsın.
 Farkında değiliz, dört bir yanı kuşatan ışığının.
O uçsuz bucaksız rahmetinin farkında değiliz.
Rabbim Senin elinle, dilinle uzatmış rahmetini bize.
124 bin peygamber arasından, Sana ümmet etmiş bizi.
Bu şeref yeter bize, yeter de artar ya ResulALLAH.


Biz Seni hiç unutmadık..
Sen gönül tahtımızın tek sultanısın..
Ne gözden ırak, ne de gönülden uzaksın yâ ResulALLAH.. 

Selim Gündüzalp

...




Kutlu doğum günümüzü tebrik ediyorum..
Peygamberi bir ömür ifa etmenizi/mizi diliyorum..
Selametle..



4 YorumLarım-ız:

marifet ellerimizde dedi ki...

canım selamın aleyküm .uzun zamandır yoktum.yine döktürmüşşün :)emeğine ellerine sağlık...

Seyr-ü Sefam dedi ki...

Ve aleykum selam ablaçımm..
Gözlerim seni arıyordu çok şükür kavuşturana :)
Tekrar hoş sefa ve huzur getirdin..
Allah razı olsun..


Selametle..

Angel dedi ki...

Selamün Aleyküm..
Mimlendim Desem Ne Dersin :) ?

Seyr-ü Sefam dedi ki...

Ve aleyna ve aleykum selam..
Hoş gelmişsiniz..

Eyvallah, Allah razı gele derim.. :)


Selametle..