22 Temmuz 2013

Mızıkadan..

 Fotoğraf: "Ramazan bir hakem gibi çalar düdüğünü ve oyunu durdurur. Herkesin yerinde donup kaldığı an,haritada yerimizin gösterildiği. Irmak mı dere mi olduğumuzu fark ettiğimiz."

Ali Ural

"Önümüzdeki en büyük engele yani kendimize “Yolumdan çekil!” demedikçe başkalarından şikayet etmeye ne hakkımız var! 

Kendine ayağı takılmadan yürüyebilen insana kim çelme takabilir!"

Ali Ural

20 Temmuz 2013

dİL / derT




Hiç kimse bir dili derdini anlatabilecek kadar öğrenemez..
Dert dile sığsa dert olmaz..

TARIK TUFAN

12 Temmuz 2013

Ramazan, Kur’an yörüngeli bir hayata adımdır..

 
Ramazan ayı gelmeden evlerde, camilerde ve kurslarda mukabeleler başladı.

Ebu Davud’dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i okuyan ve okutanınızdır.” Ramazan ayının Kur’an ayı olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukukçusu Doç. Dr. Abdüsselam Arı, Peygamber Efendimiz’in (sas) her Ramazan ayında Hz. Cebrail’e (as) Kur’an-ı Kerim’i arz ettiğini belirtiyor. Kur’an okumanın büyük sevabı olduğunu aktaran Arı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kur’an-ı Kerim’i okumadaki asıl amaç, Kur’an lafızlarını okuyup bununla yetinmek değil, Allahu Teâlâ’nın insanlığa gönderdiği mesajları anlamak. Ama kişi sadece anlamakla kalmamalı, anladığını yaşamalı ve bunu hayatına taşımalı.”

Bütün bir yıl Kur’an-ı Kerim’i okumak gerektiğine değinen Arı, “Ramazan ayında Kur’an’ı oruçla okumak kişiye ayrı bir tat veriyor. Kişiyi farklı ufuklara götürüyor. Bu anlamda Kur’an’la oruç arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. Geri kalan 11 ayda da okumalar kişiyi dinî hayatında diri tutar. Müslüman oruçluyken kendisini günahlara karşı mesafeli tutuyor.” ifadelerini kullanıyor. Peygamber Efendimiz (sas)’in ahlakının Kur’an olduğunu ifade eden Arı, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Efendimiz (sas), hayatımızdaki en büyük örnek. Amacımız O’nun gibi olmaya çalışmak olmalı. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim’i sadece okumakla kalmayalım ve hayatımıza dönüştürelim.”

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı  Prof. Dr. Mustafa Ertürk de, bütün aylar için Müslümanlık ya da İslam’ı hayata aksettirmenin aynı olması gerektiğine dikkat çekiyor ve ekliyor:  “Ramazan’da yoğun bir ibadet olması yönüyle farklılık olabiliyor. Diğer aylarda olduğu gibi Ramazan ayında da Müslümanlar öncelikle Kur’an’ı anlayarak okumalı ki anladığı şeyleri hayatına aksettirebilsin. Bilhassa Hz. Peygamber’in ifadesiyle haramlardan, yasaklardan kesinlikle kaçınmalı, emrettiklerini de elden geldiğince yapmalı.”

Ramazan Müslümanlığı değil, 12 ay Müslümanlığı esas alındığında problemlerin ortadan kalkacağını belirten Ertürk sözlerini şöyle sürdürüyor: “Allah katında en makbul ibadet az da olsa devamlı olanıdır. Yani Nebevi sünnetin ilkesinde, devamlılık esastır.

Bu sebeple Kur’an-ı Kerim’i yavaş yavaş, anlayarak okuyup hayatımıza da sindire sindire tatbik ettiğimiz sürece bir anlamı olacak.”