20 Ocak 2011

Yâ Vedûd!

Yâ Vedûd!
Nefsimi kudret elinde tutansın Sen.
Hayrı benden fazla isteyensin Sen.
Hilkatin şerefinden ayırma beni.
Tut elimden sımsıkı bırakma beni.
Nahif bedenime yüklemişsin yükü,
dağların bile taşımaya takati yok,
Sultansın lâ raybe diyor lisanım.
Kuvve-i nemle mübtela kıl beni.
Yüz üstü bırakma, ezdirme beni.

Yâ Vedûd!
Seversin bilirim beni benden çok.
Acırsın bilirim gayrı sözüm yok.
Hüzün kokulu gecede açtım elimi,
inerken hicabımdan birkaç damla yaş,
Kimsesiz ve öksüz bırakma beni

Yâ Vedûd
Elif gibi dimdik yaşayamadım,
alfabemi yaktım inan ye olmadım.
Renklerim kayboldu, yok var sadece,
siyah-beyaz resmine baktım hayatın,
ve öfkeme yenildim, malum doymadım.
Sevenlere bıraktım tüm çiçekleri,
başımda tacım olmasa ne çıkar,
içtim acı şerbeti susuz çöllerde,
bu sefer dikenleri ben topladım.

Yâ Vedûd!
Nâr-ı cehennemden mu'tezil eyle.
Geceyi yaran aydınlık aşkına,
karanlık dünyamı münevver eyle.
Razıyım öleyim tek, göreyim seni.
Varsın olsun zaman mıhlasın beni.
Bir muştu beklerim ki işte Azrail,
vuslata beş kala son sözüm olsun:
İlâhi kapındayım ne olur al beni.

İlyas Uçar - Evvâh - Ebu Rudeyha


Amin..


0 YorumLarım-ız: